Dünya nüfusu hızla şehirlere taşınıyor, neredeyse dünyanın birçok ülkesinde kentleşmede bir artış yaşanıyor. Bu artışın önümüzdeki yıllarda daha da hızlanması bekleniyor. Mevcut oranlar göz önüne alındığında, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun üçte ikisinin şehirlerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Önümüzdeki 40 yıl boyunca, şehir merkezlerinin her hafta 1 milyon yeni sakinini karşılaması bekleniyor.
Gelecekte mobil iletişime yönelik oluşacak bu yüksek talebin karşılanabilmesi için bugünkünden daha güçlü ve altyapı anlamında daha güvenilir ağlara ihtiyacımız olacak. İşte bu noktada devreye 5G giriyor. 5G, bugünün kablo üzerinden sağlanan genişbant hizmetleriyle karşılaştırılabilir nitelikte kablosuz hızlar sunarken, modern 4G şebekelerine göre çok daha yüksek bir oranda enerji verimliliği sağlıyor.
Mobil iletişimde bir sonraki adım olan 5G’nin en önemli amacı, bu bağlantıyı kullanacak tüm cihazların her yerden sorunsuzca bağlanabilmesini sağlamaktır. 5G teknolojisi; akıllı evler, trafik güvenliği, kritik altyapı hizmetleri, endüstriyel süreçleri ve yüksek hızlı medya dağıtımı gibi birçok yeni uygulamayı ve kullanım senaryolarını desteklerken, Nesnelerin İnterneti’nin gelişimini de hızlandıracak.
21’inci yüzyılın en önemli teknolojik dönüşümlerinden birisi olarak kabul edilen 5G, işgücü ve finans sektörü dahil olmak üzere tüm sektörleri etkilerken, üretim ve hizmetlere yönelik talepleri de yeniden şekillendirecek. 5G ile birlikte yapay zekâ ve otomasyon gibi teknolojiler yaşam ve çalışma tarzımızı daha da iyileştirme potansiyeline sahip olacak.
5G’nin yapabilecekleri, yeni uygulama ve kullanım senaryolarının gereksinimlerinin de karşılanabilmesi amacıyla mevcut mobil iletişim teknolojilerinin çok daha ötesine uzanacak. Örnek olarak 5G çok yüksek veri aktarım hızları, çok kısa gecikme süreleri (latency), daha yüksek güvenilirlik, yüksek enerji verimliliği ve aynı bölgede daha fazla cihaz kullanabilme imkanı sağlayacak.
Ancak 5G’nin yapabilecekleri sadece akıllı telefonlarla sınırlı değil. Şu an tüm dünyayı etkileyen COVID-19 salgını gibi olağanüstü kriz dönemlerinde bilgi ve iletişim kritik öneme sahip.
Mobil şebekeler, sağlık çalışanlarının, kamu güvenliği yetkililerinin ve kritik işletmelerin bu küresel kriz sırasında bağlantıda kalmalarını sağlayan iletişim altyapısının önemli bir parçası. Daha da kentleşmiş bir dünyaya doğru ilerledikçe, 5G’ye olan ihtiyaç gerçekten de çok daha önemli bir hale geliyor. Kullanıcılarımıza karşı artık her zamankinden daha fazla bir sorumluluk üstleniyoruz: Birçok yeni inovasyona ve ortaya çıkan zorluklara karşı hazır olma ve daha akıllı, bağlı ve teknolojik olarak daha ileri bir geleceği hazırlama sorumluluğu.