Türkiye sorunlarını bilgiyle çözen, kararlarını bilgiye dayanarak üreten bilişim toplumunun üyesi olmak zorundadır. Ulu Önderimizin gösterdiği çağdaş uygarlık hedefini yakalamanın başka yolu olamaz. Çağdaş uygarlık hedefimiz, bilişim toplumunun üyesi olan, bağımsız merkez ülke Türkiye’yi oluşturmaktır. Bu çağda, ülkelerin yazgılarını belirleyen güç “bilgi” dir. Bu çağda belirleyici olan, teknoloji üretme gücüdür. Bu çağda belirleyici olan, bilgiyi yönetme gücüdür. Teknolojiyi üretmemek bilgi kaynaklarını yönetememek demektir. Türkiye, içinde yaşadığı güncel sorunları fırsata dönüştürerek elindeki kaynakları, bilişim kesimindeki birikim ve canlılığı değerlendirerek, bunların sonucunda “bilgi” yi üretmenin, iletmenin ve kullanmanın yollarını bulmak zorundadır!
Bilişim kesimi diğer sektörlerden ayıran en önemli özellik, yatay sektör olmasıdır. Açıkça görülüyor ki bilgi ve iletişim teknolojileri gerek kamu, gerekse özel her sektöre güç katmaktadır. Hiçbir sektör bu teknolojileri donatılmadan ayakta kalamaz. Böylesine ciddi bir altyapı oluşturan bilişimcilerin kendi altyapılarını sağlamlaştıracak düzenlemelerden yoksun olması en büyük üzüntümüzdür. Böylesine stratejik önem taşıyan bilişim sektörünün kendisine ait ulusal strateji ve politikalardan yoksun olması çok çarpıcı bir çelişkidir.
Geldiğimiz noktada çok üzücüdür ki Türkiye’de “bilişim “in meslek olarak sayılmasını sağlayan ve bu teknolojiyi ülkemize kazandıran kuruluşların temsil edildiği resmi yapılar yoktur! Ne yazık ki, bırakınız Türkiye’yi, uluslararası çapta hizmet verebilecek bilgi birikimi ve deneyimle donanmış çok değerli insan kaynağının özlük haklarını koruyacak düzenlemeler otuz yıllık çabalarımıza karşın hala oluşmamıştır. Bilişimcilerin ürünlerini destekleyecek, onları ülkenin ekonomik tutarsızlıklarından koruyarak atılımlar yapmalarını sağlayacak yasal girişimler henüz yapılmamıştır.
İyi niyetli ve geniş görüşlü bazı bürokratların olumlu çabalarını bir yana bırakırsak, ülke yöneticilerinin böylesine göz ardı edip yok saydığı bilişim sektörü, Türkiye’yi çağdaş ülkeler düzeyine çıkarabilecek tek sektördür. Bu sektörün dünyanın en zengin insanlarını yaratmış olması bir rastlantı değildir; oysa ne acıdır, bu gelişme ülkemiz basınında magazin boyutunun ötesine geçmemiştir. Bilişim kesimi, bunca hareketliliğine karşın ülke ekonomisinde hak ettiği yerin çok gerisinde kalmak zorunda bırakılmıştır. Özellikle yazılım üretiminin desteklenmesi için somut girişimler yapılmak zorundadır; aksi halde, Türkiye kendisini rekabetçi kılacak bir sektörü geliştiremeyecek, ekonomik kalkınma düşlerini bir kez daha ertelemek zorunda kalacaktır. Bunun acısını da bu ülke ve bu ülkenin insanı çekecektir.
Cumhuriyetimizin 100. Yıldönümünü kutluyoruz. Büyük bir coşkuyla ve umutla kutluyoruz. Coşkuluyuz; çünkü Cumhuriyeti emanet aldığımız Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yolda ilerleyerek Cumhuriyetimizi bugüne taşıdık. Umutluyuz; emaneti vereceğimiz gençliğimiz bizlerden daha ilerici demokrat ve çağdaş yaklaşımlarla, teknolojiyi bizlerden daha iyi kullanarak düşlediğimiz Türkiye’yi oluşturacaklardır.
Seminerlerimizde, gençlere “söz geleceğin” diye söz verirken “gelecek sizsiniz” yanıtını aldık. Cumhuriyetimizin güvencesi gençlerimiz, “geleceği yönlendiren sizlersiniz” diyerek bizlere görevlerimizi anımsattı. Belli ki biz yetişkinlerin, teknolojiyi doğru kullanmanın ve bilişim kültürünü yaymanın ötesinde,
• Etik değerlerimizdeki yozlaşmaya “dur” demek,
• Demokrasiyi ileri seviyelere taşımak,
• Hukuk devleti olmak için yargı kurallarını uygulamak,
• İnsan haklarını her şeyin önünde tutmak,
• Cumhuriyet ilkelerine sahip çıkmak,
• Ulusal değerlerimizi korumak,
gibi çok önemli görevleri var. Ülkesini seven, geleceği yönlendirmeye aday ve her aydın kişinin üslenmesi gereken görevlerimiz var!
Bir sivil toplum örgütü olan TBD (Türkiye Bilişim Derneği) bu görevlerin bilincindedir. Türkiye’yi küresel bilişim toplumuna taşıma hedefi bunun kanıtıdır.
Bütün bu eleştirisel yaklaşımlarımıza rağmen kamu kurumlarımızla özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Dijital Dönüşüm Ofisi ile başlattığımız ortak çalışmaları bu dönem artırarak sürdürmeye kararlıyız. Özellikle Milli Teknoloji Hamlesi Türkiye’nin çıkış noktasıdır. Bu dönem, nicelikleri ile bizleri gururlandıran tüm yapıların niteliğinin yükseltilmesi konusundaki çabalara her türlü desteği vermeye hazırız.
(Yazıyla ilgili görüş ve düşüncelerinizi [email protected] adresine göndererek yazarımızla paylaşabilirsiniz.)