Şangay’da gerçekleştirilen Mobil Dünya Kongresi 2021’in açılış töreninde konuşan Huawei Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ken Hu, COVID-19’un ülkeler, kurumlar ve insanlar üzerindeki büyük etkisinin altını çizerken, teknolojinin salgınla mücadelede oynadığı rolün önemine de vurgu yaptı.
Huawei Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ken Hu, bugün resmi açılışı yapılan Şangay Mobil Dünya Kongresi’nde; “İnovasyon sadece bugün karşılaştığımız zorlukları çözmekle değil, daha aydınlık bir yarınlarla da ilgili” dedi. Pandemiyi kontrol altına aldıktan sonra, yaşam kalitesini artırmak, kurumları daha akıllı hale getirmek ve daha kapsayıcı bir dünya yaratmak için hayata geçirebileceğimiz tüm yenilikleri etraflıca düşünmemiz gerekiyor.” Dijital teknolojiye ve dijital becerilere erişimdeki fırsat eşitsizliğinin pandemiyle daha da arttığını belirten Ken Hu, “İnovasyon gücüne sahip olanlarla olmayanlar arasındaki boşluğu kapatmaya ve dijital kapsayıcılığı artırmaya odaklamalıyız” dedi.
Cyberverse uygulaması tanıtıldı
Ken Hu, Huawei’in 5G ağlarının ve 5G cihazlarının daha sürükleyici bir sanal deneyim oluşturmak için, ister orman ister uzay simülasyonunda AR teknolojisiyle nasıl entegre olabileceğini gösteren Cyberverse uygulamasını katılımcılarla paylaştı. Bu uygulama, 5G üzerinden, santimetre düzeyinde hassas konumlandırma yetenekleri, üst düzey bilgi işlem gücü ve yüksek bant genişliği iletimi ile sanal ve fiziksel gerçeklikleri sorunsuz bir şekilde entegre edebiliyor. Huawei Cyberverse’in eğitim, eğlence, turizm, ulaşım ve navigasyon teknolojileri de dahil olmak üzere birden fazla sektörde, birçok gelişim fırsatı yaratması bekleniyor.
İş hayatında inovasyon etkisi
Dijital dönüşüm alanında birçok önemli fırsat söz konusu. Huawei, 2025’e kadar tüm büyük şirketlerin %97’sinin yapay zekayı kullanacağını öngörüyor. Çin’in tüm gayri safi yurt içi hasılasının %55’inin dijital ekonomi tarafından sağlanacağı ve küresel operatör gelirlerinin %60’ının endüstri müşterilerinden elde edileceği de 2025 tahminleri arasında. Ken Hu, bu hedeflere ulaşmak için tüm endüstrilerin yeteneklerini geliştirmeye ve dijitalleşme ile değer yaratmaya odaklanması gerektiğini belirtti. Ken Hu ayrıca, Huawei’in inovasyonda; teknoloji, ürün ve uygulama olarak üç alana odaklandığını söyledi.
Huawei Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Catherine Chen: Teknolojinin gücüne inanın
Huawei Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Catherine Chen, MWC 2021 kapsamında gerçekleştirdiği konuşmada, teknolojinin gelişimin itici gücü olduğunun altını çizdi. Chen, “Teknolojinin Gücüne İnanın” başlıklı açılış konuşmasında; bireyleri ve kurumları büyük düşünmeye ancak küçük adımlar atmaya davet ederken, Huawei’in BM’nin sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile birlikte; yeşil, yenilikçi ve kapsayıcı bir dünya inşa etme çabasına verdiği desteği yineledi.
Küresel bir uzlaşmaya varmalıyız
Chen sözlerine şöyle devam etti; “5G, yüksek band genişliği ve düşük gecikme süresi ile tanımlanan standart bir teknolojidir. Geleneksel yollarla gelişmekte olan endüstrilerin dijital olarak dönüşmesine yardımcı olur ve bu alanda tüm kesimlere fayda sağlayabilir. Bugün tüketiciler 5G deneyimlerinden yararlanırken, limanlarda, madenlerde ve taşımacılık sektöründe de endüstriyel 5G kullanımıyla operasyonel verimlilik artıyor. Teknolojinin kritik öneme sahip olduğunu ancak gelişiminin ideolojik olarak yanlış sonuçları olduğunu söylersek, bu söylem sadece bölünme ve gerilimle sonuçlanır. Bu konuda küresel bir uzlaşmaya varmalı ve teknolojinin toplum yararına kullanımının sağladığı güce inanmalıyız. Kurallar sayesinde, teknolojik gelişmeler ulusal sınırları aşabilir ve yersiz endişeler olmaksızın ekonomik gelişime katkı sağlayabilir.”
Teknolojinin sağladığı değer ile birbirimize yardımcı oluyoruz
Catherine Chen, eğitim ve ekolojiye sağlanan teknolojik katkılarla ilgili örnekler verirken şunları söyledi; “Huawei’nin Smart PV çözümü, karbon emisyonlarını 148 milyon ton azaltmak için 60’tan fazla ülkede yaygın olarak kullanılıyor. Bu, 200 milyondan fazla ağaç dikmeye eşdeğerdir. Sadece Etiyopya’da, müşterilerimizin karbon emisyonlarını 2.850 ton azaltarak 400’den fazla güneş enerjisi istasyonu üretilmesine yardımcı olduk. Çin’in, Ningxia ve Shandong eyaletlerinde tarım ve balıkçılık için yine dünyanın en büyük güneş istasyonlarının inşasına yardımcı olduk. Huawei ve UNESCO, Mısır, Etiyopya ve Gana’daki okulların çevrimiçi eğitimle dijital becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için üç yıllık bir anlaşma ile -Açık Okullar- programını başlattı. Bu örneklerin her biri, kurulan her bağlantı, azaltılan her gram emisyon, tasarruf edilen her watt elektrik, yaptığımız her küçük iyileştirme, teknolojideki küçük ilerlemeler olmadan hayata geçemezdi. Bu da teknolojinin dünyaya kattığı değerdir.