Ortadoğu, Avrupa, Körfez Bölgesi ve Afrika’dan 29 ülkenin bilişim teknolojisi profesyonellerini bir araya getiren DCF Veri Merkezi Fuarı, İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçileri ile buluştu.
Girişimci firmaları ve oyuncularını Türkiye’de buluşturacak fuar, Türkiye’nin bölgesel bir veri merkezi konumuna ulaşmasına katkı sağlamaya devam edecek. Fuar, Türkiye’nin kendi verisini kendi içerisinde barındıran bir ülke olmasında önemli bir rol üstleniyor. DCF içeriğindeki konferanslar kapsamında sektörün önde gelen isimleri hem hukuksal hem de teknolojik konularda son gelişmeleri açıkladı. Gerçek ve tüzel kişilerin karbon ayak izlerinin artık hesaplanabiliyor olacağı ve buna göre vergilendirme siteminin geleceği de vurgulandı. Sektörün önde gelen isimleri; ‘Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalacak’ mottosu ile birbirinden önemli teknolojileri ziyaretçileri ile buluşturan DCF Veri Merkezi Fuarı kapsamında gerçekleştirilen konferanslarda önemli açıklamalarda bulunuldu. Fuarda, bir araya gelen profesyonellerin yeni teknoloji ile geliştirmiş olduğu tasarımlar da ziyaretçilere sunuldu.
Akıllı tabela projesine 1.5 milyon fon
Akıllı Kentler oturumunda konuşan Yalova Belediyesi Akıllı Kentler Proje Yürütücüsü Yusuf Deniz İnan önemli açıklamalarda bulundu. Akıllı tabela projesi ile 1.5 milyon fon aldıklarını dile getiren İnan, Paris İklim Anlaşması’nın Temmuz 2021’de imzalandığını dile getirdi. İnan; ‘’İklim değişikliği ve kontrolsüz göçler kapsamında krizi fırsata dönüştürmek için projeler geliştiriyoruz. 2025’te kademeli geçiş dönemi sona erecek. Bu doğrultuda gerçek kişilerin ve tüzel kişiliklerin karbon ayak izleri sayısal olarak hesaplanabiliyor olacak ve buna göre vergilendirilecek. Bundan dolayı bizim en büyük pazarlarımızdan olan ABD ve Avrupa da bizi bu şekilde tanıyor olacak. Buna bir an evvel hızlıca hazırlanmamız gerekiyor.’’ dedi.
Verilerin ticarileştirilmesi için kullanım izni şart
TÜYAD Başkanı Hayrettin Özaydın, TÜYAD üyesi firmaların geçtiğimiz yıl 15 milyar dolarlık bir ihracat hacmi oluşturduğunu ifade ederken, veri merkezlerinde kooperatifleşmenin olmadığını vurguladı. Ayrıca Özaydın; “KVKK’nın engellemelerinden dolayı bazı verileri ticarileştiremiyoruz. Bir veriyi çok iyi saklıyor olabilirsiniz ama veriden bir şey elde edemiyorsanız, veriyi büyütüp sonra da faydaya çeviremiyorsanız hiçbir işe yaramaz. Verilerin kullanımı ile ilgili fayda elde edilemiyor. Verilerin ticarileştirilmesi ile ilgili kullanımın açılması gerekiyor. Kanunlar daha uygulanabilir olmalı ki bu veri merkezlerinden doğru ve tam fayda sağlansın. İsrail, Londra, G.Kıbrıs bu anlamda dünyanın en büyük veri merkezlerine sahip.” diyerek sözlerine son verdi.
Deprem esnasında verileri çalıştırmaya devam ediyor
Sistem odaları için Deprem Koruma Sistemi – SP6000 Sismik İzolasyon Tablası fuarda yer alacak. İleri teknolojiyle geliştirilen ürün, zarar verici şok dalgalarının ve titreşimlerin hareket yolunu ortadan kaldırma veya önemli derecede azaltma özelliğine sahip. Her boyutta teknoloji kabinetinin altına yerleştirilebilen Sismik İzolasyon Tablası, geleneksel yöntemlerden çok daha farklı olan zararlı etki azaltma özelliğini de barındırıyor. Sismik aktivite sırasında zararlı şok ve titreşimi ayırarak hassas elektronik bileşenleri korumak için tasarlanan ürün, diğer tüm çevresel sistemlerin (elektrik, jeneratör gibi) çalışmaya devam etmesi halinde, izole edilmiş ekipman büyük bir deprem sırasında verileri çalıştırmaya ve işlemeye devam ediyor.
Yerli ve Milli sistem ile veri kayıpları önleniyor
Türkiye’nin üretimi olan yüzde 100 yerli ve milli Akü İzleme ve Yönetim Sistemi (AİS), kendi alanı çerçevesinde Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu’dan ithal edilen ürünlerin yerini alıyor. Sistem, geliştirdiği teknolojisiyle kritik enerji altyapılarının (Veri merkezi, Havalimanı, Endüstriyel tesis, Marin, Petrokimya) akü kesintisinden kaynaklı kayıpların önüne geçiyor. Uzaktan erişim izni ile her yerden yönetebilme ve kontrol altında tutabilme imkânı sunan AİS ile önleyici faaliyetler zamanında gerçekleştirilerek, iş sürekliliği kesintisiz olarak sağlanıyor.