Kişisel veri ihlali: İzinsiz fotoğraf çekimi!

Son günlerde haberlerde sıkça rastladığımız metroda, yolda ya da herhangi bir yerde kadınların izinsiz bir şekilde fotoğrafının çekilmesi tartışmalara yol açtı. Son dönemde haberleri olmadan çekilen fotoğraflar, kadınların kabusu olmuş durumda. Kimi fark edip tepki gösteriyor, kimi ise sosyal medyada görünce haberi oluyor. Kişisel veri olarak KVKK kapsamında da belirtilen fotoğrafların izinsiz bir şekilde çekilmesi kişisel veri ihlaline giriyor. Peki, izinsiz fotoğraf çekildiğini anlayan kişi, bu durumda ne yapılmalı, hangi yolları izlemeli? Fotoğraf çeken kişinin telefonuna el koymak, kırmak ya da şiddete başvurmak suçsuzken suçlu duruma düşürür mü? Dava açılması durumunda fotoğrafı çeken kişi ne kadar ceza alır? 

Sosyal medyada yayılıyor!

Son zamanlarda izinsiz fotoğraf çekimi olaylarının sıklıkla yaşandığını belirten Avukat Cem Duman, “Sanal dünyanın denetlenememesi, sansürün istisnai olarak uygulanması ve yabancı ülke menşeili sosyal medya platformlarının yasal mevzuatlar gereği kullanıcıların kimliklerinin devletimiz ile paylaşması gibi hususlar ne yazık ki birçok suç teşkil eden fiilin failinin meçhul kalmasına olanak sağlıyor.” ifadelerini kullandı.

Kalabalığın içinde tanınmazlık prensibi

Kamuya açık alanlar ile özel hayatı teşkil eden alanların ayrımına değinen Duman, “Yargıtay tarafında özel hayat ‘Kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içerir’ şeklinde tanımlanmaktadır. Dolayısıyla kişinin kamuya açık alanda olması halinde dahi ‘kalabalığın içinde tanınmazlık’ prensibi gereği kişi sürekli olarak denetim ve gözetim altına tutulamayacak ve ayrıca kişinin rızası halinde üçüncü kişilerin bilebileceği gizli olarak nitelendirilebilecek fotoğraf yahut video çekilemeyecektir.” dedi.

5 yıla kadar ceza alabilir

İzinsiz olarak kamuya açık alanda özel hayatın gizliliğini ihlal edecek nitelikte fotoğraf/video çekimi yapılması fiilinin ‘özel hayatın gizliliği’ suçunu oluşturduğuna dikkat çeken Duman, “Bu suçun cezası ise bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezasının bir kat arttırılmış halidir. Çekilen fotoğraf/videoların ifşa edilmesi yahut basın ve yayın yolu ile yayımlanması halinde ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilir. Ayrıca ‘kişilerin huzur ve sükununu bozma, Kişisel verilerin kaydedilmesi ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme’ suçlarının oluşabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.” şeklinde konuştu.

Suçsuzken suçlu olursunuz

İzinsiz olarak fotoğraf/video çekimine maruz kalan kişiler, tepki olarak çekim yapılan telefonu kırabiliyor ya da kişiyi darp edebiliyor. Böyle bir olayda mağdur olan kişinin suç işlemiş duruma düşebileceğini kaydeden Duman, “Hukukumuzda meşru müdafaa düzenlenmiş ise de meşru müdafaa hükümlerinin uygulanabilmesi için haksız saldırının engellenmesi amacıyla yapılacak orantılı bir müdahale gereklidir. Kanaatimizce mağdur kişinin teknolojik cihazı kırması yahut fiili gerçekleştiren kişiyi darp etmesi ve kişinin şikayetçi olması halinde ‘mala zarar verme’ ya da ‘kasten yaralama’ suçunu işlediği gerekçesiyle ceza alması kuvvetle muhtemel olup şartların sağlanması halinde kişinin ‘haksız tahrik’ hükümlerinden faydalanarak cezasında indirime gidilebilecektir.” diyerek suçluyken suçsuz konuma gelinebildiğinden söz etti.

”6 ay içinde başvurun”

Peki, fotoğrafının çekildiğini anlayan bir kişi ne yapmalı? Konuyla ilgili ise Duman, “Kişinin izinsiz olarak özel hayatının gizliliğini ihlal edecek nitelikte fotoğraf/video çekimine maruz kalması halinde 6 ay içerisinde Cumhuriyet Başsavcılığına yahut kolluk kuvvetlerine şikayetini bildirmesi gerekmektedir. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılacak soruşturmada şüphelinin fiilinin suç teşkil ettiği kanaatine varılırsa şüpheli hakkında iddianame düzenlenerek ceza davası açılabilir. Ceza yargılamasında şüphelinin üzerine atılı fiili işlediği sabit hale gelirse sanık mahkemece cezalandırılacaktır. Şartların sağlanması halinde sanığa verilecek ceza ertelenebilir yahut hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.” ifadelerini kullandı.

Dijital Gündem

BEDAVA
İNCELE