“Siber saldırılar, dünyanın ortak sorunu”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile Siber Güvenlik Kümelenmesi’nin destekleriyle düzenlenen 6’ncı e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi “Kamu ve Özel Sektördeki Siber Güvenlik Zafiyetleri 2.0’’ temasıyla,17 Mart 2022 tarihinde Ankara’da BTK Merkez Binası’nda gerçekleştirildi.

Zirve’nin açılış konuşmasını yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, siber saldırılarda bir eksen kayması olduğunu belirterek, “Siber saldırıların bireylerden ve küçük işletmelerden uzaklaşarak; büyük şirketlere, hükümetlere ve kritik altyapılara doğru yöneldiğini görüyoruz” dedi.

“Bugün pek çok işlemimizi uzaktan elektronik ortamlarda gerçekleştirebiliyoruz. Özel sektörümüz de sürece çok hızlı bir şekilde uyum sağlayarak, hizmetlerini dijitalleştirme ve uzaktan çalışma adımları ile faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor. Bakanlığımız desteği ile BTK tarafından gerçekleştirilen düzenlemeler ile abonelik işlemleri işletmeci ve ofis bayilerine gitmeye gerek kalmadan elektronik ortamda yapılabilir hale geldi” şeklinde konuşan Sayan, sözlerine şöyle devam etti:

“Hal böyle olunca ülkemiz ile birlikte tüm dünyada dijitalleşmede yaşanan artış, siber korsanların iştahını da kabartıyor. Teknolojide yaşanan gelişmeler, ülkelerin siber güvenlik kabiliyet ve kapasitelerinin gelişmesine katkı sağlarken, aynı zamanda kötü niyetli oyuncuların da saldırı yeteneklerini destekliyor. Siber tehditler, tüm dünyanın üstesinden gelmesi gereken ortak sorun olarak ortaya çıkıyor. Son günlerde yaşanan savaş ortamı da bunun bir kanıtı olarak canlı canlı yaşanıyor, bilginin doğru kullanımı ya da siber saldırılarla tarafların etkinliği değişebiliyor. Bu nedenle ‘Uçtan uca siber güvenlik, uçtan uca yerli ve milli güvenlik’ diyoruz.”

Siber saldırıların öncelikli motivasyonunun finansal çıkar sağlama amacı olduğunu da dile getiren Sayan, “2022 yılında dünya genelinde siber saldırılardan kaynaklı maruz kalınacak zararın 6 trilyon dolar olması bekleniyor. Ancak sürücüsüz araçlar ve bireysel ulaşım için kullanılacak dronelar gibi teknolojiler artık siber güvenlik konusunda bizlere yepyeni bir odak alanı yaratıyor: Can Güvenliği! Şimdiye kadar siber saldırılar kaynaklı finansal kayıplar, hizmet aksamaları gibi önemli ancak insan hayatına direkt kast etmeyen tehditlerle başa çıkmamız gerekiyorken; yakın gelecekte siber güvenlik aynı zamanda can güvenliğini de sağlamanın ana unsurlarından biri haline gelecek” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin ne kadar çok yerli ve milli teknolojiye sahip olursa, o kadar güçlü ve bağımsız bir siber güvenlik yapısına sahip olacağını vurgulayan Sayan, “Günümüzde geliştirilen üretilen her türlü ürün, cihaz ve nesnenin gerek donanım gerek yazılım boyutunda bilişim unsuru içerdiği ve bir şekilde siber bağlantılı olması, siber güvenlik alanında geliştireceğimiz yerli ve milli çözümlerimizin ehemmiyetini ortaya koyuyor. Biz de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ve Milli Teknoloji Hamlesi rehberliğinde tam anlamıyla yerli ve milli olmak için elimizden gelen bütün çabayı gösteriyoruz. Kamu ve özel sektör işbirliği ile de inşallah önümüzdeki birkaç yılda siber güvenliğin her alanında kendi ürünlerini üretmiş olan ve ürünlerini yurt dışına ihraç eden bir siber güvenlik ekosistemi ile bu alanda ilerleyişimizi daha da güçlü adımlarla sürdüreceğimize yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Ayrıca, “Genel Yaklaşım, Kamu Yaklaşımı, Özel Sektör Yaklaşımı” olmak üzere 3 ayrı bölümde, 14 konuşmacının sunum yaptığı zirvede; siber güvenlik bilinci, gelişen dünyada siber güvenlik rolleri ve güvenlik riskleri gibi birçok konu masaya yatırıldı.

Dijital Gündem

BEDAVA
İNCELE