Global yapay zeka pazarının, 2027’ye kadar 407 milyar dolara kadar sıçrayış yaşayacağı öngörülüyor. 2022 yılındaki yaklaşık 87 milyar dolarlık gelirinden sonra gelecek için öngörülen sayılar, yapay zeka teknolojilerinin ciddi büyüme potansiyeli olduğunu yansıtıyor. Bu pastadan payını almaya çalışan tüm sektörlerin yanı sıra, uzun yıllardır AI araçlarını müşterilerinde kullandığını belirten Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, ambalaj tasarımı sektörü için yapay zekanın avantajlarını ve dezavantajlarını anlatıyor.
Yapay zeka teknolojileri, sağladığı kolaylıklar ile hemen her sektörde kendini göstermeye başlıyor. MarketsandMarkets’in verilerine göre 2027 yılına kadar 407 milyar dolara ulaşacağı belirtilen yapay zeka endüstrisi, şirketlerin ve çalışanların operasyonlarına etkisiyle hızlı bir büyümede gibi görünüyor. Özellikle zanaat tarafı da yadsınamayacak ölçüde tasarım sektörü için faydaları açıkça ortaya konulan bu teknolojiler, kimileri için hala belirsiz bir noktada bulunuyor. Yapay zekanın tasarımcıların işlerini büyük oranda hızlandırdığını ve zanaati neredeyse mükemmelleştirdiğini belirten Çelik, tüketici verilerini analiz etme gibi büyük avantajlarının yanı sıra yaratıcılık ve insan girdisine duyduğu ihtiyaç gibi zorluklarının olduğunu da söylüyor.
Daha sezgisel ve daha verimli analizler için büyük fırsat
Ambalaj tasarımında yapay zeka teknolojilerini kullanmanın en önemli avantajlarından biri, tüketici verilerini analiz etme yeteneğinden geliyor. Ambalaj tasarımlarında da benzer şekilde tüketici tercihlerini göz izleme testleri gibi yapay zeka destekli teknolojilerle araştırarak özellikle satışlarda ivmeler yakalanabiliyor. Uzun yıllardır projelerinde yapay zeka teknolojilerini farklı amaçlarla kullanan, “Bir tasarım sürecinde artık sıfır noktasından başlamamız gerekmiyor.” cümlelerini kullanan Çelik, “Harcadığımız zamanı azaltırken üst düzey görevlere odaklanabiliyor, daha yaratıcı çözümler sunabiliyoruz. Böylece işlerimizi hem daha verimli hem de daha sezgisel hale getirebiliyoruz.” yorumlarında bulunuyor.
İnsana özgü deneyimler olmadan yapay zekanın varoluşu tehdit sayılamaz
Yapay zeka teknolojilerinde ön plana çıkan en önemli eksiklik, insana dair içgörü ve yaratıcılık olarak görülüyor. Yapay zeka algoritmalarının tasarım alternatifleri üretebilmesi, insanların hayattan edindiği deneyimlerinden gelen yaratıcı düşüncelerinin ve uzmanlıklarının yerini aldığı anlamına gelmiyor. Tam da bu nedenle tasarımcılar, yapay zeka tarafından üretilen projeleri geliştirmek, daha da önemlisi özgünleştirmek için bilgilerini ve yaratıcılıklarını kullanarak ambalaj tasarımında önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Çelik özellikle bu noktaya değinerek, “Yapay zekanın insanların bilgi birikimleri sayesinde ortaya koyduğu tasarımlarını tehdit edebilecek bir konumlanmadan bahsetmek pek mümkün değil. Tasarımcılar için yapay zeka, yaratıcı tasarım sürecinde yalnızca çok gelişmiş bir araçtan ibaret. Mesleğinde bu gelişmiş aracı doğru kullananlar zaman ve emek konusunda ciddi faydalar sağlamanın yanı sıra fark yaratabilir. Bu araçları kullanmak artık çağın en büyük gerekliliği haline geldi diyebilirim.” sözlerine yer verdi.